kazaklı hoca 4

Öğle tenefüsünün iyi mi geldiğini, koca 3 saatin iyi mi geçtiğini anlayamamıştım ve benim için ne olacağı bilinmeyen bir son olan en üst kattaki öğretmenler odası merdivenlerini çıkmaya başlamıştım. Yine aynı bakışlar, aynı yer… Orada oturuyordu, bana kirli bir gülümseme ile bakarak. – Hocam, iyi günler! – Hoşgeldin canım. Otur lütfen… Bu sefer sert yaklaşmıyordu bana. Pek bir anlam verememiş bir şekilde söylenilene uydum, ve o derhal mevzuya girdi -Bugünkü rezilliğe bir çözüm bulmamız gerekiyor sanırım, ve anladığım kadarı ile problemininin yanıtı bende. – ? NAsıl hocam, anlayamadım… – Fizik dersinden zayıfısın, sana hususi ders vereceğim, benim evimde. – Üzgünüm fakat bunu karşılayacak maddi gücüm yok fakat hocam. – Senden para isteyen kim, diğer bir şekilde ödeşiriz iyi mi olsa…. O andaki bakışını hala unutamam. O bakışla bütün kalbim ve ruhum yerinden oynamıştı. Anlamını biliyordum fakat kondurmak istemez bir halim vardı sanki. Ne de olsa o bir öğretmendi ve benim için ulaşılmazdı. Sözlerine devam etti – Bu akşam okul çıkışı diğer bir hususi dersin yok di mi? – Yok hocam. – O vakit benim servise bin. Ben indikten azca sonrasında in. Ben …………… apartmanında … nolu dairede seni bekliyor olacağım. Aynı anda giremeyiz apartmana, ne de olsa bekarım di mi? HAhahaha Gülüyordu. Büyük bir zevkle gülüyordu. İstemsiz şekilde ben de gülmeye başlamıştım. ve ne işe yaradığını anlamadan hırkasının tüylerini gene elimin üstünde hissettim… Elini hırkasının kolunun içerisine sokmuş elimi tutuyordu. – Seni bekliycem canım…. Şimdi git ve yemeğini ye. Sporunu yap tamam mı? – Peki hocam, iyi günler. Akşamüzeri sizde olacağım. – Hoşçakal! Günün geri kalanınından bahsetmeme herhalde gerek yok. Taaa ki servise binip, o indikten sonrasında inene kadar………. Devam edecek………..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir